TARIMIN ÖNEMİ  ARTIYOR
Dünyada tarım ve gıdanın önemi her geçen gün artmaya devam ediyor.  Ziraat Yüksek Mühendisi ve Proje Danışmanı Abdullah Kaya, Türkiye'de tarımda yapılan yanlışlar ve çözüm önerilerini sıraladı. Tarımın öneminin her geçen gün arttığına dikkat çeken Abdullah Kaya, “Tarım ve gıda artık stratejik bir öneme sahip. İleride teknoloji değil gıda savaşları yaşanacaktır. Bu yüzden tarıma büyük önem vermek zorundayız” dedi.

TARIM STRATEJİK ÖNEME SAHİP
-Tarım neden bu kadar önemli? Dünyada ve Türkiye'de tarımın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
-Dünya var olduğundan bu güne kadar alansal olarak büyümemiş,Nüfus olarak, bu gün 7 milyara dayanmıştır. Kıyametin sonuna kadarda nüfus azalmayacak artarak devam edecektir. Bugüne kadarda insan oğlu tarımla uğraşmış ve uğraşmaya devam edecektir. Asıl olan tarım arazilerinin, günümüze kadar  meskenler ,sanayileşme ve buna bağlı yapılaşmayla tarım arazileri küçüle küçüle günümüz şartlarına gelmiştir ve bundan sonra da  küçülmeye devam edecektir. Yazılarımızda, seminerlerimizde,eğitimlerimizde, verimli tarım arazilerinin yapılaşmaya açılmaması, dikey yapılaşmaya ve atıl arazilerin kullanıma açılması üzerine durduk, duracağız. Tarım ekonomisinin temel prensibi daralan tarım arazilerden birim alandan daha yüksek verim alınmasıdır. Dünya teknolojide hızla ilerliyor, teknoloji olmadan insan oğlu hayatını devam ettirebilir mi 'evet'  devam ettirir. Nedir? Örnek vereceksek, internet olmadan hayat devam edemez mi eder? Araçlar uçaklar olmadan ulaşım sağlanamaz mı sağlanır, sadece zaman kaybı olur. Burada örnekler çoğaltılabilir. Asıl gaye  insan oğlu hayatını devam ettirebilmesi için karnının doyması gerekir.Günde 3 öğün 

yemesede 2 öğünle karnını doyurmak zorundadır. Dünya da tarımına sahip çıkan Tarımda son 
teknolojiyi kullanan ayakta kalacak ve süper güç olacaktır. Dünyayı  teknolojik savaşlar değil gıda savaşları beklemektedir. Biz de tarıma dayalı ekonomiye sahip olduğumuz için tarımın en iyisi yapılmalıdır. Bizler ve bizim gibi insanlar bu alanda devreye girerek gerek yazılarıyla gerek eğitimleri ile tarıma katkı sağlaması gerekmektedir.

ÇİFTÇİLERİN DİLİNDEN KONUŞMALIYIZ
**Yazılarınız ciddi anlamda takip ediliyor neden?
-Şahsım danışmanlık yaptığı için devamlı surette çiftçilerle beraberdir. “Tat kızın dilinden anası anlar” hesabı çiftçinin dilinden anlayan bir kardeşiniz olarak yazı dilimiz çok sade olması,biraz da  kanayan yaraya parmak basmamız, kaba tabir değil ama damardan girmemiz okur oranını her zaman artırmıştır. Ben siyasetçi değilim, akademisyen de değilim, halkın arasından gelen halkla hemhal olmuş, bir insan olarak ana gaye “ yapmış olduğun iş ne olursa olsun faydalı olmalı”, prensibi ile hareket eden  ve yaptığınız işlerden, hizmetlerden insanlar istifade edebilmelidir. Tarım yazarlığı başlı başına bir iştir. Her insan tarımla ilgili yazı yazması zordur.Yazar devamını getiremez.Ayrıca yazılarımız bir realite olup, siyaset gibi gündem değiştiğinde bir önceki yazının  hiçbir değeri kalmaz ama tarımla ilgili yazılarımız her zaman tazedir, gündemle alakası olmaz,bugünde okunsa yarında okunsa insanların istifade edeceği gerçeklerdir ve şunu ifade etmem gerekirse,yazılarımızdan, çiftçiler mühendisler, toplumun çeşitli kesimleri istifade etmektedir. Bunun için çok takip edilmektedir. Çiftçilere eğitim verdiğimizde hiçbir zaman akademik dil kullanmayız. Halkın anladığı dille seminerlerimiz eğitimlerimiz devam eder. Mesela bir panelde akademisyenler akademik dili kullandığı için o salonda konuyu anlayan orta kesim hemen hemen hiç yok gibidir. Tarımda en büyük sıkıntı budur. Halkın seviyesine inen siyasetçi veya yazar, her zaman halkın gözünde, kalbinde taht kurmuştur.Bizde hem tarım kesimin den ,olumlu eleştiriler alarak ve çeşitli kamu ve diğer kuruluşlardan teşekkür yazıları bizim doğru yolda olduğumuzu göstermektedir.
ÇİFTÇİMİZ KULAKTAN DUYMA İŞLER YAPIYOR
**Türk çiftçisi nerede nasıl yanlışlar yapıyor? Tarımsal verimi artırmak için neler yapılmalı?
-Tarım başlı başına bir alandır. Sadece birkaç saate sığdırmak mümkün değil. Birçok yanlışlar var fakat fazlaca yapılanları dile getirmek faydalıdır. Anadolu'da yaşanan bir gerçek şudur ki; hala babanın yanlış da olsa sözünden çıkılmıyor, gençlerimiz almış olduğu eğitimi, teknolojiyi  (çoğunlukla), bir türlü yetki  alıp ta  uygulayamıyor. Çünkü babanın sözünden çıkılmıyor. Baba ne derse o olur ikincisi: bu yıl hangi ürün para etti o ekim türüne ağırlık veriliyor. Bir sonraki yıl o ürüne yüklenme olduğu için ürün para etmiyor, bu kez ikinci yıl kimse o ürünü ekmiyor. İkinci yıl ekilmediği için fiatlar tekrar yükseliyor. Havza bazlı desteklerin bu kanayan yaraya çözüm olacağı kanaatindeyim Üçüncü olarak Tavsiyeye dayanılarak yapılan tarım: Tavsiyeden kasıt. Komşu Ahmet amca, Veli amca, Hasan amca felan amca şu gübreyi atmış şu ilacı atmış şu tohumu kullanmış.  Tavsiyesi üzerine o gübre o tohum o ilaç kullanılır ve maalesef bu hala ağırlıklı olarak devam ediyor. Halbuki eğitimlerimizde olsun seminerlerimizde olsun, her zaman şunu ifade etmye çalışırız. Basit bir örnekleme yapmak gerekirse, şöfor milleti kafası devamlı ağrı yapar kendi aralarında kafa hapı varmı,hiç adına sanına bakmadan kullanır. Vatandaşımız, komşunun toprak değerleri ile kendi toprak değerlerini bir zannediyor, komşunun kullandığı gübre senin arazine fayda edecek diye bir şart yoktur.ve atmış olduğu gübre bilgisi olmadığı için çoğu zaman boşa gitmektedir. Dördüncü yanlış: her çiftçinin önünde son model  traktörler var, adeta yarış halindeler. Cumhur başkanımızda aynı yanlışları dile getiriyor.  Neden bir ay traktörü  kullanacaksın iş bittikten sonra  o traktör kapı önünde veya  garajda 11 ay yatacak. sıkıntı burada. 100 dekar arazisi var  120 binliralık traktör var.80 dekar arazisi var en az 70 bin  liralık  traktör var. Vatandaş bankadan kredi çekiyor 100 bin TL borçlanıyor. 4-5 yıl sırf bankaya çalışıyor derdin ne kardeşim, sonuçta sezon kötü geçerse borcunu ödeyemiyor, traktör para etmiyor, arazi satılmak zorunda kalıyor. Yine Konya'nın bir ilçesine bağlı mahallede en az on tane en az 2 veya 3 milyonluk devasa pancar sökme makineleri var halbuki 560 kişilik bir ÇKS'i olan bu yerde 10 makinenin olması israftır o makineler tahminim Konyanın tüm pancarını söker. Beşinci yanlış: Bilinçli bir şekilde toprak ve su analizleri yapılmadığı  ve bilinçsiz gübre ve gereksiz ilaçların kullanılması, toprak analizleri tam olarak yapılsa atacağın gübre kullanacağın tohum hepsi çiftçinin lehine kullanılacak ama geçtiğimiz yıllarda hep analizler destek amaçlı yapıldı. Bu memlekette, tarım bilinçli bir şekilde yapılsın bu ülkenin önüne hiçbir ülke geçemez.

Türkiye'deki tarım politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce tarım politikalarında yeni bir revizyona gidilmeli mi?
-Bakanlığımız yaklaşık olarak 11 milyar civarında çiftçiye karşılıksız destek veriyor. Ve öyle  çiftçilerimiz var ki sadece bu desteklerle  kazanım sağlıyor. Politikalar güzel ama uygulama noktasında kalifiye eleman yok gibi geliyor. Bakanlıkta işi yürütme noktasında  aksaklıklar mendut.Mesela Havza bazlı desteklemeye geçildi,bu işi hazırlayan elemanlar Türkiyenin mısır üretimime %10 luk payı olan Karapınar ilçemizden  danelik mısırda bu desteği  kardırılmıştı. yazılarımzla ve STK lar vasıtasıyla hatalar düzeltildi,ama bu işin başındaki kişiler ya bilmiyor yada değişik düşüncelere sahip. Devletin acil şekilde tarımsal sulama politikasını gerçekleştirmesi gerekiyor.bu gün Konya da yer altı suları 43 metre civarında çekilmesi son derece tehlikelerin geldiğinin habercisidir .bakın bu ülkede Marmaray yapılmış,istanbula dünyanın en büyük hava limanı yapılmış daha büyük eserler bırakılmış,boşa akan suların denize dökülmesi yerine, ovaya aktarılması bu projelerin hayatiyete geçirilmesi gerekmektedir.Konyanın %85 arazisi kıraç konumdadır bu insanlara suyu getirirseniz destek  vermeye gerek yok neden basit bir örnek vermek istiyorum.Bugün kıraç araziden üretici ortalama dekardan  250 kg hububat kaldırmaktadır.sulu tarıma geçildiğinde bu verim 1000 kğ geçecektir.750kg fazla ürün kaldırması demek yarısını masraf sayarsanız dekardan 350 tl gibi kazanç elde edecektir.Bu şartlarda üretici destek mi ister su mu ? alacağı dekardan 13 tl destek nerede kazanacağı 350 tl nerede? 11 milyar destekleme kapsamında hibeler var.gerçekten kırsal kalkınmada gerekli destekler veriliyor.İpart destekleri,genç çiftçi,ahır yapımı ve buna benzer destekler çok güzel uygulama noktasında aksaklıklar var mutlak surette bu aksaklıkların giderilme noktasında gerekli işlemler yapılacaktır. Arazi toplulaştırılması devam ediyor.kısa bir zaman içinde bu toplulaştırılmanın bitirilmesi gerekiyor.parçalı arazilerin birleştirilmesi üikeye 20 milyon dekar tarıma kazandırılacaktır, bunun yanında çiftçi zaman kazanımı ve ekonomik kazanımını eklerseniz bu projenin bir an önce bitirilmesi gerekmektedir. Arazilerin bölünmesi artık kalkmıştır.Babadan kalan arazi artık bölünemeyecek ailenin tarımla uğraşan kişi kimse onda toplanması çok güzel gelişmelerdir. 

Karapınar ilçemizi yakınen tanıyorsunuz.Halkın tarım anlayışı ve tarımdaki yeri nasıldır?

Karapınarda 2010 yılından bu yana eğitim başta olmak üzere  birçok alanda hizmet veriyorum.Yabancı olmama rağmen halk beni bağrına bastı.Karapınarı seviyorum ve hizmetlerimiz devam edecek.Yeniliği seven bir çiftçi topluluğu var.ve tarımdan para kazanıyor.kazanmak için ne gerekiyorsa yapıyor.Ben yaklaşık olarak 2500 civarında çiftçi kardeşimize eğitim verdim,bu eğitim vesilesi ile setifakalrını alarak değerlendirdiler.Endişem şu ki büyük çoğunluğu borçlu.gerek tarım krediye gerek finans kuruluşlarına vb  yerlere,Hibelerden istifade de bu sıkıntıdan dolayı istifade edememekte,bu bir handikaptır.ümidim oki kısa sürede bu sıkıntılardan kurtulur,karapınarın tarımdaki yeri büyüktür.ve  bu devam edecektir.25 e yakın gübre  ve ilaç satan bayii var,buda haddinden fazla gözüküyor,halkımız bilinçsiz  ilaç ve gübre kullanmakta bunuda ziraat mühendislerinin fikrini alarak bu israftan kurtulacaktır.Konyada tarımın merkezidir.bu merkez olma devam edecektir.

2023 tarımda ülkemiz hedeflerine ulaşabilecek mi?

 ulaşmaması için hiçbir engel yok, inanıyorum ki çiftçimiz bilinçlendikten sonra hedeflere ulaşmak hiç zor olmasa gerek yine  Cumhurbaşkanımız  bir açılışta ”son yıllarda tarım ve hayvancılıkta endüstriyel  üretimi geliştirme  doğrultusunda önemli adımların atıldığını biliyorum.  Yapılanlar doğru olsa da yetersiz onun için topraklarımızı meralarımızı su kaynaklarımızı daha etkin kullanmanın yollarını aramayı sürdürmeliyiz” demesi de önümüzdeki tarım alanında ki olumlu  süreç daha hızlı gelişeceği kanaatindeyim.


**Sizin Türk tarımının kalkınması adına ne tür hedefleriniz var?
-Bir ülkenin aşığı olarak amacım gayem insana en iyisini en güzelini,en mükemmelini  ulaştırmak,Ülkem dünya tarımında lider konumuna  ulaşması için mücadelemizi bilgimizle türk çiftçisine ulaştırmaktır.Yanlış yanlıştır.Yanlışları bir araya getirseniz doğru çıkmazDoğrular ne ise insanımıza ulaştırmak. Türkiye de hedefim bu alanda en iyisi olmak ,


ABDULLAH KAYA KİMDİR?
1967 yılında Konya nın Kadınhanı ilçesinde doğdu.İlk öğrenimini bu ilçede yaptı.1986 yılında Konya imam hatip lisesini bitirdi.1991 yılında da Selçuk Üniversitesi Ziraat fak Tarla bitkileri bölümünü bitirdi.1994 yılında Türkiye de en genç  meclis üyesi sıfatı ile Selçuklu belediyesinde görev aldı. O dönemde ciddi çalışmalara imza attı.2004 yılından itibaren de mesleğini icra ederek eğitim başta olmak üzere Anadolu çiftçisine hizmet verdi. Proje  eğitim ve danışmanlık hizmetleri  hala devam ederek hizmetlerini bu alanda sürdürmektedir. 2010 yılından itibaren çeşitli gazete ve dergilerde tarımla ilgili haber araştırma ve köşe yazıları devam etmektedir. 2015 yılından bu yana da her hafta düzenli bir şekilde gazetenizde yazmaya devam ediyor. Tarımın dünü bu günü  adı altında makalelerin ve araştırmaların toplandığı bir kitabı  ve 2023 tarım vizyonu altında bir  eser hazırlayarak Türk çiftçisine kazandıracaktır.Tarımda yapılan yanlışlar adlı eserinde çalışmaları devam etmektedir. Evli 3 çocuk babasıdır.